Bugün sabah içim kıpır kıpır uyandım.
Dün akşamüstü Kafası Kesik Nalan’ın duyurusunu sosyal medyamda yapar yapmaz, içimi bir heyecan kaplamıştı. Ortada bana göre ciddi bir emek vardı, hazırladığım blog içeriği ve görseliyle, “kendimi anlatabilecek miydim acaba?” diye heyecan yaptım.
Ama sonra birden rahatladım, çok güzel geri bildirimler almaya başladım. Bir kere daha anladım ki, çok güzel insanlar biriktirmişim, her durumda yanımda olan çok güzel dostlar kazanmışım. Nasıl da rahatlattılar beni…
Geri bildirimler arasında, uzun yıllar önce, Esbank/Eminönü şubesinde çalıştığım dönemde, birlikte mesai yaptığımız arkadaşlarımdan (Sadece arkadaş demek hafif kalır, kötü gün dostlarımdan) Derya’mın yorumu, BIS Çözüm’de yine birlikte mesai yaptığımız, aynı zamanda kardeşim dediğim Ayşen’imin yorumu, gözlerimden yaş süzülmesine bile neden oldu. Tabi ki bu yaşlar, sevildiğini hissetmekten akan, mutluluk gözyaşı diye tanımladığımız yaşlardı. Duygusalım dedim ya biraz, işte ondan…
Ben de sabah kalkar kalkmaz, içimdeki kıpırtı ile sizlere teşekkürü bir borç bilerek;
Öncelikle, her ne olursa olsun, desteğini benden esirgemeyen, her zaman yanımda olduğunu hissettiren, hayatımdaki herkese çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız, İyi ki hayatımdasınız, her biriniz ayrı ayrı şansımsınız.
Bu blog sayesinde de hiç tanımadığım insanların hayatlarına dokunabilme ihtimali beni hem heyecanlandırıyor, hem de mutlu ediyor. Ulaşacağım herkese de şimdiden teşekkürler o zaman. 🙂
Sevgiyle…
08.01.2018