Şimdi diyeceksiniz ki; “organ bağışı haftası da değil, bu kadın neden organ bağışı ile ilgili bir yazı yazıyor?”
Yazının sonunda neden bu konuya değindiğimi anlayacaksınız. 🙂
Hayattayken, ölüm sonrası organların bağışlanmış olması; organ nakli bekleyen gencecik insanlara, hatta çocuklara, anne/baba olanlara ve beraberinde
O insanların ailelerine, sosyal çevrelerine hayat, umut, mutluluk vermek demek.
Düşünün bir kere, gencecik yaşta, hayatının en güzel, en umut dolu anlarında, kronik böbrek hastalığına yakalanmış bir insan var.
Daha çok genç, gerçekleştirmek istediği hayalleri var, sevdiği insanla hayatını birleştirip, aile kurup, çocukları olsun istiyor, birlikte bir gelecek hayal ediyorlar.
Hatta belki, İş hayatının başlarında, farkındalığı yüksek, başarılı, üretken ve kariyer hayalleri var.
Hoopp, bir gün aniden sen hastasın diyor doktorlar. Durum çok ciddi. Hastalığı kabullenme süreci oldukça sıkıntılı. “Niye ben?” sorusunu soruyor önce, birlikte olduğu kişi de “niye biz?” diyor.
Kabullenme süreci ardından, öğreniyorlar ki, organ nakli ile tekrar sağlığına kavuşup, hayallerine koşabilecek.
Ailede uygun donör yok, organ nakli sırasına gireceksin diyorlar. İşte orada başlıyor “UMUT” !!!!
Sadece hasta olan kişide değil, onun ailesinde, tüm sosyal çevresinde, arkadaşlarında, dostlarında, birlikte gelecek hayali kurduğu kişide,o kişinin ailesinde, arkadaşlarında, dostlarında, kısacası hasta ve ilişkide bulunduğu tüm sosyal çevrede bir “UMUT” !!!!
Ve bir gün, bir telefon !!!
Telefonun ucundaki ses;
“Size uygun kadavradan bir böbrek bulundu, acilen hastaneye gelin” diyor.
İşte o an; hayallerine ulaşmak umudu ile şaşkınlık ve sevinç !!!!
Yine sadece hasta değil yukarıda saydığım bir dolu insana da UMUT !!!
Kişi, o sese, hastaneye giderken aslında hayata ve hayallerine gidiyor. Yanına da birlikte gelecek hayal ettiği kişiyi alıyor….
Daha fazla yazamayacağım. Örnek verdiğim kişi benim eşim, YILMAZ…
Yılmaz ve Ben tam olarak 18 sene önce “o ses” e koştuk ve 10 Ocak 2000 Pazartesi Ramazan Bayramının 3. Günü, kadavradan böbrek nakli oldu YILMAZ. Bugün onun ikinci doğum günü, hep sağlıkla yaşa YILMAZ…
Yılmaz o günden sonra, baba oldu, Yılmaz o günden sonra sağlıklı bir eş oldu, Yılmaz o günden sonra çevresine ışık saçmaya, umut olmaya, fayda sağlamaya, hayallerine koşmaya, sağlıkla devam etti, ediyor ve edecek…
Bu satırların arasında daha çok hikâye, daha çok hayat dersi var. Şimdilik bu kadar yeter. 🙂
Konunun özetine gelince; sağlığınıza, bedeninize, organlarınıza çok iyi bakın ve bağışlayın organlarınızı, öldükten sonra gitmesin toprağın altına, hayat bekleyen, umutla bekleyen hastalara hayallerinin peşinden koşma fırsatı verin !!!!!
Hadi o zaman, daha hayattayken, öldükten sonra organlarınızı nasıl bağışlayabileceğinizi, verdiğim linkten araştırıp, harekete geçin derim.
Bu arada, yazımı okurken, Yılmaz’ın nakil döneminde bizim şarkımız olan “Sevmek Zamanı”nı dinliyorsunuz 🙂
Sağlık ve sevgiyle…
09.01.2018