Dövüş Kulübü

Chuck Palahnıuk’dan çarpıcı, sorgulayan, sorgulatan bir roman Dövüş Kulübü.

Hakan Akdoğan hocam ile derin okuma dersinde çözümlemesini yaptığımız bu kitap, tüketim toplumu gerçeklerini, kapitalizmin acımasızlığını tokat gibi yüzümüze çarpıyor.

Pahalı eşyalar, lüks araçlar, lüks evler karşılığında asık suratlar, sürekli çalışma, yapmacık gülüşler, yalanlar, depresyonlar, uykusuzluk problemleri, sürekli kaygı içinde yaşamak. Bireyselleşmeye itilen insan.

Yaşadığı hayattan asılında nefret eden, ölüm düşüncesine takılıp kalmış genç bir adam, o kadar yalnız ki, insani yakınlığı kanser dayanışma gruplarında arıyor. Bu adamın gölgesi Tyler Durden; yalanlar ve mutsuzluklarla dolu dünyayı kendi yöntemleriyle yaşayan yarı çılgın bir kurtarıcı, baştan çıkarıcı, farklı. Ve yine dayanışma guruplarına katılan, toplum kaçkını Marla Singer.

Kitabın kahramanları ve yüzeysel verdiğim içeriğinden sonra, birkaç alıntı da eklemek istiyorum. Sonrasında en kısa sürede kitabı okumak isteyeceğinize eminim. Bu arada filmi de çok başarılı. Kesinlikle izlemenizi öneririm

“Her gün işe gidiyorsun. Akşamları erken uyuyorsun ve bunun karşılığında aldığın tek şey koltuk takımı. Gerçekten acınası bir durumdasın.”

“Ancak her şeyinizi kaybettikten sonra özgür olursunuz.”

“Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından, kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra hayallerinizdeki yatak.. Perdeler.. Halılar.. Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduklarınız artık sizin sahibiniz olur.”

 

Keyifli okumalar…

02.03.2021