Kızımızla anı biriktirmek, müziğe olan tutkumuzu biraz olsun beslemek, değişik ve eğlenceli vakit geçirmek için, geçen yıl da festivali tecrübe etmiş can dostlarımızla katıldığımız, bu yıl 6.sı düzenlenen, Umut Kuzey önderliğinde, Milyon Yapım organizasyonu ile gerçekleşen, 28 Ağustos- 01 Eylül Zeytinli Rock Festivali 2019, tam da amacımıza hitap etti ve harika bir ortamda, %100 music ve harika bir tecrübe yaşattı bize….
Festivale kombine bilet alarak festival alanının hemen yanında, alana yakınlığından dolayı sanatçıların da kalmayı tercih ettiği Afytos Tatil Köyü’nde konaklayarak katıldık. Dolayısıyla festival alanına 3-4 dakikada yürüyerek ulaşıyorduk. Bu durum neredeyse istediğimiz tüm konserlere rahatça katılma imkanı sağladı.
Her gün saat 14.15 de başlayan konserler üç ayrı sahnede gerçekleşti (Siyah Sahne, Kırmızı Sahne ve Akustik Sahne). Siyah ve Kırmızı Sahne festival alanına “L” şeklinde yerleşmiş, Akustik sahne ise bu iki sahnenin arkatarafında yerini almıştı. Akustik sahnede konser olmadığı saatlerde DJ performans ile müzik keyfi kesintisiz devam ediyordu.
Bu arada festival alanının en güzel ve özel olmasını sağlayan harika denizi ile Zeytinli Sahili’nde konumlanmasıydı.
Gün içinde buz gibi denizinde serinlerken, gündüz konserlerini dinlemek gerçekten ayrı bir keyifti 🙂
Ya da akşam konserlerinde, kalabalık içinde olmak istemediğiniz zamanlar denizin tam kıyısına oturup rüzgarı hissederek konseri dinlemek de bir ayrıcalık diye düşünüyorum.
Hele gün batımında, coşkulu genç toplulukla Moğollar dinlemek !!!!! 🙂
Kendi adıma konser alanında Selda Bağcan, Moğollar, MFÖ, Athena, Şebnem ferah, Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur, Yeni Türkü, Çelik, Ogün Sanlısoy, Can Gox, Feridun Düzağaç, Mabel Matiz, Melek Mosso dinlemek, dinlerken eşlik etmek, hatta bazen tepinmek, oynamak, halay çekmek, büyük bir toplulukla tek yürek olup bağıra bağıra şarkı söylemek, bazen sanatçılarla ve tüm katılımcılarla, yanlışları, haksızlıkları, ülke sorunlarımızı protesto etmek inanılmazdı.
Sonuç olarak özellikle benim jenerasyonum için yorucu bir etkinlik olabilir ama gelecek festivalleri kaçırmayın, en az bir kere katılıp tecrübe edin derim.
Bu sefer bir farklılık yapıp, yaşadığım tecrübeleri sizlere madde madde yazacağım…
- Gözlemlediğim kadarı ile festivalin katılımcı profili doğal olarak 🙂 %95 genç profil, kalan %5 ise orta yaş ve üstü.
- Gençler genelde küçük arkadaş grupları ile gelip, festival boyunca yeni dostluklar kuruyor.
- Eğlenirken, konserlere eşlik ederken bira içmek olmazsa olmaz 🙂 . Ama, çay, kahve, su ve meşrubatları ile de çılgınca eğlenen katılımcılar görmek hiç de şaşırtıcı değil 🙂 .
- Festival boyunca gerek sahne alan sanatçılar gerekse onlara eşlik eden katılımcılar ülke sorunlarına duyarlı, yapılan yanlış ve haksızlıklara seviyeli eleştirilerde bulunuyor.
- Festival boyunca katılımcılar arasında yardımlaşma, dayanışma, saygı her daim ön planda .
- Ara sıra farklı nedenler ile tansiyon yükselse de, çok kısa sürede anlayış ve hoşgörü ile çok çabuk yatışıp, müziğin keyfine kendini bırakan bir genç topluluğu bizim gibi orta yaş ve üstü katılımcıları umutlandırıyor 🙂 .
- Yukarıda bahsettiğim üzere, festival alanının sahilde konumlanmasından ötürü, konserin en coşkulu anlarında zıplayan katılımcılar ile kum bulutunun içinde kalıyor ve ayakkabılarınızın içinden burun deliklerinize, saç diplerinize kadar kum oluyorsunuz. Olsun varsın, müziğin iyileştirici gücü her şeye değiyor 🙂 .
- Festival alanında bulunan yeme/içme, alışveriş bölümü ise noel pazarlarını anımsatan keyifli bir alan. Kum üzerinde öbek öbek oturmuş gençler kumpirini, simitini, döner ekmek vs.sini yiyerek sohbet ediyor, yine aynı alanda festival tşörtünü almış, gece arkadaşları onları rahat bulsun diye fosforlu gözlüklerini, küpelerini kolyelerini alarak takmış, hep gülen gençler görmek de bu etkinliğe eğlence katıyor.
- Binlerce insanın bulunduğu alanda her daim hareket var. Özellikle akşam konserlerinde sahneler arasında gidip gelenler, alanın farklı yerlerine farklı ihtiyaçları için gidip gelen gençler grup halinde iseler, kalabalık nedeniyle birbirlerinden ayrılmamak adına el ele, omuz omuza, buldukları dar bir yoldan yürüyorlar. Yürürken arada yorulup yere veya katlanır sandalyesine oturmuş katılımcılara çarparlarsa, özür dileyip, sevimlilikle “iyi festivaller” diliyorlar 🙂 .
- Gecenin ilerleyen saatlerinde yorgunluktan bitap düşenleri kumun üzerinde yerde yatarken görmek başta şaşırtıcı geliyor ama sonra olağanlaşıyor.
- Festival alanının güvenlik kurallarına binlerce kişi itirazsız uyuyor.
- Festival alanının çöplerini de her gün görevliler ile birlikte gönüllü gençlerimiz topluyor.
Aklıma gelenler, toparladığım tecrübeler bu kadar. Bu tecrübeler ışığında önümüzdeki sene festivale katılacak olursanız, birkaç da önerim olacak:
- Çadır ve Kamp size göre değil ise; festival alanına en yakın ve rahat olan AFYTOS Tatil Köyü’nde konaklayabilirsiniz.
- Festival için yola çıkarken yanınıza; rahat olabileceğiniz kıyafetler, mümkünse deri spor ayakkabı alabilirsiniz. (Eğer yazlık örme veya kumaş ayakkabı olursa ayakkabı içine daha fazla kum giriyor. Sandalet ve terliği ise hiç önermem)
- Yorulduğunuzda dinlenmek için; ya kuma serip oturabileceğiniz bir örtü ya da katlanır sandalye yanınızda bulundurabilirsiniz.
- Güvenlik kontrolleri çok sıkı olduğundan alana giderken yanınızda çanta bulundurmayın derim. Aksi takdirde güvenlik kontrolünde fazla sıra bekleyebilirsiniz. Telefonunuz, para veya kredi kartınız yeterli olacaktır.
- Festival kurallarını önceden okuyup, festival programını da önceden incelerseniz, programlı ve keyifli zaman geçirmemeniz için hiç neden yok 🙂 .
Eveeettt, festival katılımını ”ölmeden öce yapılacaklar listesi”ne almaya var mısınız? Mesela, önümüzdeki senenin festival programını yapmaya hazır mısınız? Benden geçti demeyin, harika ortam, harika tecrübe ve %100 müzik için sizler de bir program yapın 🙂 . Deniz tatili ile festivali birleştirerek pişman olmazsınız diye düşünüyorum 🙂
Sevgiyle…
05.09.2019